YOLDA OLMAK HARPUT GEZİLECEK YERLER

Keşfedenler
Keşfedenler

Harput, Doğu Anadolu‘da yer alan Elazığ şehrimizin, tarihi dokusuyla açık hava müzesini andıran tarihi kent bölümü. Ovada boyunca uzanan yeni şehrin 6 km kuzeyinde, sarp yamacın başına kurulmuş. Antik çağlarda bu yana gerek kültürel gerek ekonomik açıdan yörenin en önemli yerleşimlerinden olmuş.

Harput Kalesi ve Ulu Camii çevresinde yerleşmiş tarihi şehrin geçmişi günümüzden 4 bin yıl öncesine uzanıyor. Her medeniyet, Harput’a maddi ve manevi izler bıraktığından kent kültürel açıdan çok zengin değerlere sahip. Kendine münhasır mutfağı, musikisi ve halk oyunları, örf ve gelenekleri var.

Yakın zamanda Fırat Kalkınma Ajansının davetiyle Elazığ, Bingöl, Tuncel ve Malatya’yı kapsayan geziyle coğrafyanın etrafını dört döndük. Yıllar sonra tekrar uğradığım Harput’taki değişim beni sevindirdi.

Harput, şehrin tarihi merkezinin çekirdeğini oluşturan etrafı derin uçurumlarla çevrili Harput Kalesinin çevresine kurulmuş. Asurlara ait çivi yazısı tabletlerde kentten ‘Karpata’ olarak söz ediliyor. ‘Taş kale’ anlamına gelen, korunaklı ve savunmaya elverişli kaya bloklarının üzerinde kurulan Harput şehrinin ilk sakinleri Hurriler olmuş.

Sonrasında Hititlerin hakimiyetine giren kent İşuva adıyla anılmış. Asur ve Urartu mücadelesine de sahne olan Harput, Urartular döneminde Supani olarak adlandırılmış. İran ve Roma medeniyetleri de Harput’tan geçmiş. Harput ve havzasına Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Büveyhoğulları, Mervaniler sahip olmuş.

Sonrasında da Türk beylikleri, Çubukoğulları, Artuklular, Akkoyunlular, Harezmliler, Eyyubiler, Dulkadiroğulları, Akkoyunlular ve Safaviler’in hâkimiyetinde kalmış ve nihayetinde Osmanlı. Ortadoğu’dan batıya giden ticaret yollarının kavşağında bulunan kent, en hızlı sosyo-ekonomik ve kültürel gelişme sürecini Osmanlı’da yaşamış.

Bu dönemde Harput esnaflarının namı tüm dünyaya yayılmış. Harput tüccarları Diyarbakır, Van, Adana, Bitlis, Erzincan gibi vilayetlere mal satmışlar. Hatta Rusya, İran, Fransa, Amerika gibi ülkelere de deri, buğday, şarap, halı, kuru meyve ihraç etmişler.

Harput’da Yemeniciler çarşısı, semerciler çarşısı, kuyumcular çarşısı, deri imalathaneleri, dabakhaneler, ipek böcekçiliği, halı dokumacılığı gibi meslek guruplarına mahsus özel çarşılar oluşmuş. Basra ve Bağdat’tan Diyarbakır’a gelip Malatya ve Sivas istikametinde devam eden ticaret yolunun üzerinde bulunan şehirde çok sayıda tarihi yapı var. Tarihi kayıtlarda Harput’ta 90 tane hamam, 2670 ev, 843 dükkan, 10 cami, 10 medrese, 8 kütüphane, 8 kilise ve 12 adet han bulunduğu yazılı.

Yüzyıllarca İslam hoşgörüsüyle sürekli kabaran demografisinde Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Süryani ve Rumlar bir arada yaşamış. Harput, geçmişte yörenin önemli bir eğitim merkezi olmuş. Harput’un Şehroz Mahallesinde 1878’de Harput Amerikan Koleji açılmış. 1800’lü yılların ortalarında kentteki Amerikan, Fransız ve Alman kolejlerinin sayısının 7 olduğu biliniyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesine girmesi için Elazığ Belediyesi ve Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı tarafından hummalı bir çalışma yürütülüyor. Tarihi miraslar restore edilerek turizme kazandırılmaya çalışılıyor.

Harput, Elazığ’da en çok vakit geçireceğiniz bölge olacak. Harput’ta görülecek çok sayıda tarihi yapı var. Açık hava müzesi gibi olan Harput’un, listelediğim önemli yerlerini gezilecek yerler listenize eklemeye çalışın.

Yazının devamını okumak için tıklayınız.