GEZGİNGO DARENDE GEZİLECEK YERLER

Keşfedenler
Keşfedenler

Darende, Malatya’nın batısında, yeşil mi yeşil, sessiz, sakin, şirin bir ilçe. Tohma çayının kenarında, dik yamaçların arasındaki enteresan coğrafyası, hayran olunacak güzellikteki doğası, huzurlu atmosferi ile Malatya’nın insana mutluluk veren en müstesna yerlerinden.

İpek Yolu üzerinde, Tohma Vadisine kurulmuş Darende’nin, 7000 yıllık tarihi Hititler’e kadar uzanıyor. Farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan çok renkli bir mozaik gibi.

Bir zamanlar Mezopotamya ve Anadolu arasında geçişi sağlayan önemli bir ticaret ve ilim merkeziymiş. Osmanlı’dan bu güne manevi yönüyle akıllarda kalan ilçe, Anadolu’da inanç turizmin öne çıksa da aslında sürprizlerle dolu, gezilip görülecek, keşfedecek pek çok yeri var.

DARENDE GEZİ REHBERİ

Darende’yi Fırat Kalkınma Ajansının rehberliğinde Fırat turu kapsamında ziyaret etmiştim. Darende’yi görene kadar ilçe hakkındaki bilgim “Olamazsın üç beldenin birinden; Darende’den, Divriği’den, Gürün’den” vecizesinden ibaretti, bir de meşhur kayısısını duymuştum.

Oysa ne cevherler varmış Darende’de, doğası inanılmaz güzel, heyecan verici, dağların arasında gizli kalmış küçük bir cennet gibi. Darende’nin bir kanyonun içindeymiş havası veren etkileyici bir doğası var.

Hani o Anadolu’nun genelde aklımızda kalan ilçe resminden çok farklı. Arabayla merkezine varmadan önce kanyona benzeyen vadilerin arasından geçiyorsunuz. İnsan yol boyu merak ediyor, ‘bu ilginç görünümlü kayaların arasında Darende’yi nereye kurmuşlar acaba?‘ diye.

Darende o yol boyu şaşkınlıkla etrafa bakakaldığımız dik yamaçların arasında küçük bir ovaya kurulmuş. Etrafı dik dağlar tarafından kale gibi muhafaza edilmiş sanki. Kendine münhasır, bir coğrafyası var.

İlçe merkezine gelip Tohma çayının kenarında durduğumuzda, hayran kalmıştım. Yemyeşil ağaçlar, gürül gürül akan nehir, heybetli kayalar, şifalı havuzları… Beklediğimden daha güzel bir Darende ile karşılaştım.

Darende’ye gezerken ilçenin doğal güzelliklerinin yanında dikkatimi çeken şey temizlik oldu. Her yeri pırıl pırıl, bakımlı, pirüpak. Etrafta ne bir çöplük ne kötü bir görüntü. Peyzajı, çevre düzenlemesi Anadolu’nun birçok beldesine göre çok daha iyi.

Her köşe başı, renk renk çiçeklerle süslü. Darende Belediyesi kadar Somuncu Baba Vakfı’nın da bu konuda titizlikle çalıştığını ve ilçenin böyle bakımlı olmasında katkısının büyük olduğunu duymuştum.

Darende maneviyatı güçlü bir bir belde. Geleneksel kültürünü koruyan, değerlerine bağlı insanları bir o kadar da misafirperver ve hoşgörülü. Anadolu’da inanç turizmiyle öne çıkan Darende’de Somuncu Baba başta olmak üzere, Medişeyh Türbesi, Hasan Gazi türbesi her yıl ülkenin farklı noktalarından, hem de yurt dışından ziyaretçiyi ağırlıyor.

Korunaklı coğrafyası ve zengin su kaynaklarından olsa gerek, tarih boyu hep ilgi görmüş, şanslı yerlerden. Bilinen ilk yerleşim kalıntıları Hititler’e ait, sonra Asurlular gelip Tohma çayı etrafında ticareti de kontrol edebilmek için koloniler kurmuşlar. Sonraki yıllarda Persler Zengibar Kalesini üs haline getirmişler. Darende’nin ilk yerleşim yeri de bu kalenin içiymiş.

Makedonlar, Romalılar, Bizanslar derken Araplar 8. yüzyıldan sonra Darende’yi ticaret merkezi haline getirmişler. Malazgirt savaşıyla Selçuklularla yerleşim kalenin dışına doğru yayılmış ve son olarak da Osmanlı Memluklu çekişmesinden sonra Osmanlı hakimiyetine girmiş. 18. yüzyılda Sivas’a bağlı bir kasaba iken 1934’de Malatya’ya bağlanmış.

Darende su kaynakları yönünden çok zengin. Ekonomisi büyük oranda tarıma dayalı. Bereketli topraklarında her şey yetişiyor. Adım başı meyve bahçesi var. Kayısı, kiraz, trabzon hurması, erik… Özellikle kayısı üretiminde oldukça başarılı. Malatya’daki kayısı üretiminin dörtte birini Darende karşılıyor. Yurt dışına da kayısı ihracatı yapılıyor.

Yazının devamını okumak için tıklayınız.